30 Ocak 2012 Pazartesi


KAR YAĞIYOR
Lambayı yakma, bırak, sarı bir insan başı düşmesin pencereden kara. Kar yağıyor karanlıklara. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum. Kar... Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar... Ve şehir kör bir insan gibi kaldı altında yağan karın. Lambayı yakma, bırak! Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum...
  Nazım Hikmet Ran ( 1902 - 1963 )

27 Ocak 2012 Cuma

HAYAT BİLGİSİ ETKİNLİĞİMİZ


*Hiç dilenci ile karşılaştınız mı? Onu görünce ne hissettiniz?Anlatınız.
……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

*Yardıma muhtaç insanlara ne şekilde yardım edilebilir? Maddeler halinde yazınız.
·        ................................................



·        ……………………………….



·        ………………………………..


*Aşağıdaki boşluklara uygun kelimeleri yerleştiriniz.

                       hoşgörülü-dürüst- ön yargılı- haksız- saygı

1-Arkadaşlarımızın hatalı davranışlarına karşı ………… olmalıyız.

2-Kimseye karşı ………………. olmamalıyız.

3-Herkese karşı ……………….. davranmalıyız.

4-Büyüklere karşı  ……………… en temel esastır.

5-Hiç kimseye …………….. etmemeliyiz.




*AKROSTİŞ Çalışması

S………………………............
E……………………………….
V………………………………
G……………………………….
İ………………………………..

HAYAT BİLGİSİ ETKİNLİĞİMİZ


Aşağıdaki eksik bırakılan cümleleri tamamlayınız.

v Hayvanları koruma günü    ………………………………kutlanır.

v Atatürk Haftası …………………………………….. kutlanır.

v Cumhuriyet bayramı ………………………………. kutlanır

v İlköğretim Haftası …………………………………. kutlanır

v Dini Bayramlarımız ……………………………………………………......

v Milli Bayramlarımız …………………………………................................

      ………………………………………………………………………………

v Atatürk’ün doğum tarihi …………………………………………..

v Atatürk’ün ölüm tarihi ……………………………………………..

v İlk cumhurbaşkanımız ……………………………………………..

v Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ……………… ………….kutlanır.

v Atatürk’ün doğduğu yer…………………………………………….

v Atatürk’ün öldüğü yer………………………………………………..

v Zafer Bayramı………………………………………. kutlanır.

v 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı………………………………kutlanır.

HAYAT BİLGİSİ ETKİNLİĞİMİZ


1.Bir liderde bulunması gereken özellikleri boyayınız.


·        İleri görüşlü olmalı


·        Cesur olmalı


·        Kendine güvenmeli


·        Bilgili olmalı


·        Araştırmacı olmalı


·        Konuşmalarında karşısındakini etkileyebilmeli


·        Giyim kuşamına özenmemeli

·       
Sorunlara çözüm bulmakta zorlanabilir


·        Güçlükler karşısında panik olur.


·        Başarı ,onu şımartır.


·        Başarısızlığa asla tahammül edemez.

2.Bildiğiniz liderlerin isimlerini aşağıya yazınız.

………………………..                           ………………………………

……………………….                             ………………………………

………………………..                             ………………………………

3-F SINIFI HAYAT BİLGİSİ ETKİNLİĞİ


1-Evinizde yangın çıkarsa ne yaparsın?
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………

2-Çıkan yangına nasıl müdahale etmeliyiz?
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………

3-Yangın anında ilk arayacağımız telefon …………….dur.

4-Evimizin bölümlerini yazınız.
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………

5-Ülkemiz ile evimiz arasında  nasıl bir benzerlik vardır?
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………


6-Evimizin bölümlerinin resimlerini çizelim.



7-Ülkemizin resmini ana hatlarıyla çizip bölgeleri üzerinde gösterelim.
8-Evdeki sorumluluklarımız nelerdir? Yazınız.
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………

9-Ülkem için benim ne gibi sorumluluklarım var?
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………

10- Küresel ısınma dolayısıyla susuzluk sorunu vardır. Bu sorun sizce nasıl çözülmeli?
…………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………


11-Kelimelerin anlamlarını karşılarına yazınız.
Ülke:  ……………………………………………………………………………..

Ön yargı: …………………………………………………………………………

Pusula: ……………………………………………………………………………

Doğal afet: ……………………………………………………………………….
.
Küre: ……………………………………………………………………………..

                                       TUHAF BİR GEZEGEN

        (Küçük Prens ,uzayda bir gezegende yaşamaktadır.Uzay gemisi ile diğer gezegenleri dolaşmakta , oralardaki insanları tanımaya çalışmaktadır.)
       İkinci gezegende kendini beğenmişin biri oturuyordu.Küçük Prensi daha görür görmez:
       _İşte hayranlarımdan birisi diye bağırdı.
Böyle söylüyordu çünkü, kendini beğenmişlere sorarsanız , herkes onlara hayrandı.
_Günaydın , dedi Küçük Prens, şapkanız çok değişik !
_Selamlamak için , dedi kendini beğenmiş.Beni alkışlayanları onunla selamlarım.Ama ne yazık ki , kimsenin buralara uğradığı yok.
_Ya ! Öyle mi ? dedi Küçük Prens ,hiçbir şey anlamadan.
_Ellerini birbirine vur ! dedi o zaman kendini beğenmiş.Küçük Prens de…………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

1.Yukarıdaki hikayenin sonunu kendi düşüncenize  göre tamamlayınız.

2.Hikayede geçen kahramanları yazınız.

……………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………… 


3.İkinci gezegende Küçük Prens kiminle konuşuyor?

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

4.Hikayeye göre kendini beğenmişin özellikleri nelerdir?

……………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………….

5. Kendini beğenmiş şapkasını niçin kullanırmış?

……………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………….

6.Hikayedeki Küçük Prensin yerinde olsaydın kendini beğenmişe nasıl bir ders verirdiniz?
……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………

                                               Mevsimler

 Bir gün ilkbaharla kış yolda karşılaşmışlar. Kış.: ilkbahara
-Nereye gidiyorsun böyle?
-Senin geldiğin yere gidiyorum.İnsanlar beni çok özledi.Hele çocuklar daha da çok özlediler.

Kış ilkbaharın bu sözlerine kızmış.
-Ne demek istiyorsun sen , demiş.İnsanlar beni sevmiyor mu?
İlkbahar:
-Sevmiyorlar ya! Senin yüzünden insanlar üşüyor.

Aşağıdaki  6 soruyu metne göre cevaplayınız.


1-Yukarıdaki metne uygun başlığı siz yazınız.

2-Metne göre ilkbaharı özleyen kimlerdir?

3-Kış ilkbaharın hangi sözlerine kızmıştır?

4-İlkbahar nereye gidiyormuş?

5-İlkbahara göre insanlar neden kışı sevmiyorlar?

6-Kış mevsimi ile ilgili aklına neler geliyor ,yazıp resmini de çizer misin?



                                         (Atasözleri ve deyimler)

Aşağıda karışık olarak verilen kelimelerden düzgün cümleler oluşturunuz.

1-var-bir-sesi-elin-iki-elin-var-sesi-nesi

…………………………………………………………………………………….

2-at-iki-bir-bağlanmaz-kazığa

…………………………………………………………………………………….

3-demir-tutmaz-pas-işleyen

…………………………………………………………………………………….

4-olsun-düşmanın-olacağına-dostun-deli-akıllı

…………………………………………………………………………………….

5-düşen-yılana- denize-sarılır-

…………………………………………………………………………………….

6-uzat-yorganına-ayağını- göre

…………………………………………………………………………………….

7-yalar-parmağını-tutan – bal

…………………………………………………………………………………….

8-komşu-muhtaçtır-külüne-komşunun-

……………………………………………………………………………………

9-samanı-gelir-sakla-samanı

……………………………………………………………………………………

10-olur-göl-damlaya-damlaya

…………………………………………………………………………………….

KAN GRUPLARI VE ÖZELLİKLERİ

 :oDÜNYADA KAN GRUPLARININ DAĞILIMI

0 RH pozitif Her 100 kişiden 40´ı
0 RH Negatif Her 100 kişiden 7´si
A RH pozitif Her 100 kişiden 34´ü
A RH Negatif Her 100 kişiden 6´sı
B RH Pozitif Her 100 kişiden 8´i
B RH Negatif Her 100 kişiden 1´i
AB RH Pozitif Her 100 kişiden 3´ü
AB RH Negatif Her 200 kişiden 1´i

En eski kan grubunun "O" grubu olduğunu belirtiliyor. "Herkes 0 grubuyken insanlar çok küçük bir alanda yaşıyorlardı, aynı yemeği yiyor, aynı organizmaları soluyorlardı ve bu yüzden değişim gereksizdi. Ancak nüfus arttığında ve göçler hızlandığında değişimler ivme kazandı. Sonrasında gelişen A ve B gruplarının geçmişi ancak 15 bin - 25 bin yıl öncesine uzanıyor. AB grubu ise çok yenidir." O grubu "Avcı", A grubu "Çiftçi", B grubu "Göçebe" ve AB grubu "Modern" olarak değerlendiriliyor.

Kan gruplarına göre kişilik tahlili

O grubu: Kendine güven, cesaret.
A grubu: Sinirli ve hassas.
B grubu: Uyumlu ve yaratıcı.
AB grubu: En çekici ve ilginç...

En cesur ve güçlü "O" grubu

Bu kan grubu taşıyan herkes gücü, dayanıklığı, kendine güveni, cesareti, sezgiyi ve tanrı vergisi bir iyimserliği genetik hafızalarında taşırlar.Melodik mizaç özelliğine sahiptirler. Bunlar yaşamın tadını en iyi çıkaran, dünya nimetlerinden en geniş biçimde yararlanan kişilerdir. Hayati bir melodi gibi yaşar ve kavrarlar.

İçinde bulundukları ortama çok iyi uyum gösterirler. Tüm insanlarla ve bütün varlıklarla anlaşırlar. Onlara ters düşmeden, olumlu ilişkiler kurmayı başararak yaşarlar. Bu engin uyum düzeni içinde, önlerine sunulan olanaklardan rahatlıkla yararlanırlar. 

Amaçladıkları sonuca, büyük uğraşlara kalkışmadan, kolayca ulaşırlar. Onların bu başarılarındaki en büyük etken, dış dünyayla, sudaki hidrojenle oksijen gibi uyumlu olmalarıdır.

Modaya, havaya, zamana hemen uyuverirler. Herhangi birine çok değişik ve ters gelebilecek bir ortam düşünelim. Onlar bu ortam içinde dağılıp şaşırmaz, ürküp sinmez, bir köşeye çekilip donup kalmazlar. Hemen uyum gösterirler. Sivri ve uç düşünceleri, aykırı fikir ve eğilimleri yoktur. Sağlıklı bir bünye ve iyimserlikle desteklenmiş liderlik özellikleri (güç, etki, güvenirlik) ve başarı için gerekli güdüler size kalan 0 grubu mirasıdır.

En paylaşımcı "A" grubu

Kalabalık insan toplulukları ve yerleşik ama daha kırsal yaşam gerilimleri baş edebilmek üzere ortaya çıkmıştır. Psikolojik özelliklerinin bazıları, kalabalık çevresel kitlelerin ihtiyaçlarına katlanabilmekle gelişir. Uyumlu mizaç özelliğine sahiptirler. Bu grup içinde yer alanlar, duyan, hisseden, sürekli olarak araştıran, çevrelerindeki kişiler ile bağlantı ve uyum sağlamaya çalışan kişilerdir. Dış dünyadaki tüm değişikliklere karşı duyarlıdırlar. Ancak aşırı duyarlılıkları, çevrelerinde büyük uyum güçlüğüne düştüklerinde onların geriye doğru kaçmalarına ve içlerine kapanmalarına neden olur.

Uyumlular, içinde bulundukları toplumun en ilgi çekici ve en renkli varlıklarıdır. Ancak dayanma ve uyum sağlama yeteneklerinin yetersiz kaldığı ortam ve koşullarda çözülürler. Acınacak, zavallı insanlar olurlar.
Büyük bir olasılıkla, bu oluşumun içindeki bireyde olması gereken en önemli özellik, paylaşımcı yapıdır. İlk A´lar, karmaşık bir hayatın meydan okumalarına karşı duyarlı, kurnaz, istekli ve akıllı olmak zorundaydılar.
Ancak bütün bu niteliklerin tek bir yapıda toplanması gerekiyordu. Belki de bu bugün bile A´ların daha gerilimli bir yapıya sahip olmalarının bir nedenidir. Sıkıntılarını içlerine atarlar. Fakat patladıklarında da dikkatli olmalısınız. O gruplarının çok başarılı olduğu gerilimli ve sıkışık liderlik pozisyonlarına A´lar pek uygun değildir. Bu onların lider olamayacakları anlamına gelmiyor. Ama içgüdüsel olarak, çıkar gözeten liderliği istemezler. A kan grubunda diğer gruplardan daha az grip görüldüğü bilinmektedir. Ayrıca virüslerin etkisi, AB grubunda da diğer gruplara göre daha azdır.

En uyumlu "B "grubu

Irkların karışması, yeni topraklar ve yabancı iklimlerle karşı karşıya kalan ilk B gruplarının yaşamlarını sürdürebilmek için uyumlu ve yaratıcı olmaları gerekiyordu. B grupları yerleşik A grupları kadar düzenli ve uyumlu bir konfora gereksinim duymazken O grularından da daha az kararlılık sahibidirler. Bu özellikler B gruplarının her hücresinde mevcuttur. Biyolojik olarak B gruplar diğer gruplardan daha uyumludur. Ritimli mizaç özelliğine sahiptir. Davranışlarında akılcı, sistemli, düzenli ve iradelidir. Başkalarının tepki ve eğilimlerini dikkate almaksızın, kendi düşünce ve kararları doğrultusunda ilerler. Onu bir demiryolu üzerinde giden, önüne çıkan engelleri ezen veya birlikte sürükleyen bir lokamotife benzetebiliriz.

Çevrelerine egemen olmak ve yönetmek isterler. Gözüpek, inatçı, otoriter ve serttirler. Mantık ve irade, onlarda daima duygulardan daha önce gelir. Bu mizaca sahip bulunanların tipi, asker, uzman ve danışmandır.
Bir çok yönüyle B grupları bütün olası seçeneklerin en iyisine sahiptirler. A gruplarının zihinsel ve duygusal olarak uyarılmış edimlerinin yanı sıra O gruplarının saldırgan ve keskin fiziksel tepkilerine ait öğeleri de içlerinde barındırırlar. B gruplarının farklı kişiliklerle daha kolay ilişkiye girebilmelerinin nedeni, genetik doğaları gereği daha uyumlu olmalarındandır. Çünkü kendilerini rekabet ve savaşlara karşı daha az eğilimli hissederler. Onlar diğerlerinin bakış açısından da bakabilirler. Empati yetenekleri vardır.

En çekicisi "AB" grubu

Bu grup sinirli ve hassas A´larla dengeli B´lerin birleşmesiyle oluşmuştur. Sonuç ise tinsel, yaşamın özellikle sonuçlarının pek farkında olmadıkları bir takım etkenlerini kucaklayan, biraz parça parça bir karakterdir. Kompleks mizaç özelliği gösterirler. diğer üç mizacın tüm özelliklerini, karmaşık ve karışık bir biçimde bu kümede yer alan kişilerde görülür. Bu üç özellik, farklı yoğunluklarla bir arada bulununca, kişi birbiriyle uyuşmaz eğilimlerin elinde adeta oyuncak olur. 

Böyleleri, dengeleri için gerekli olan dinamik bir düzenleme, güçlü bir irade ve iyi bir disiplinle karşılaşana değin, çelişen, karmaşık duygu, düşünce ve eğilimlerin elinde bocalayan, kaprisli, kararsız ve tutarsız bir kişi olur çıkarlar. Bununla birlikte çevrelerine önem vermeleri, sosyal tutum ve yargıları önemsemeleri, mantıklı düşünme yetisine sahip olmaları gibi olumlu yönleri onları başarıya ulaştırabilir." Çoğu kez onlar detaylarla uğraşıp kendilerini yormazlar. AB grubu, kan grupları arasında en çekici ve en ilginç olanıdır. Ama onların doğal karizması ardında hep kırık kalpler bırakır.


Kan grupları arasında AB çok ender görülür. A grubuyla B grubunun karışmasından meydana gelen bu kan grubuna dünya nüfusunun ancak %5 ´i dahildir.Ve de bu grup,kan gruplarının en yenisidir.Bundan 10-12 yüzyıl öncesine kadar böyle bir kan grubu yoktu.Doğudaki istilacı güçlerin batıdaki ülkeleri ele geçirmeleri üzerine farklı uluslar birbirlerine karıştılar. Doğuyla batı uygarlığının karışması sonucunda AB kan grubu ortaya çıktı. M.S. 900 yıllarından itibaren AB kan grubu oluştu. A ve B gruplarındaki Avrupalılar´ın evlilik yoluyla bir araya gelmedikleri kesindi. Ancak doğudan batıya akın başladıktan sonra farklı kan grupları birleşebildi.

26 Ocak 2012 Perşembe


AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ

Aşağıda kilogram cinsinden verilen ağırlıkları grama çeviriniz.
Aşağıdaki gram cinsinden verilen ağırlıkları kilograma çeviriniz.


7 kg 200 gr =…………..gr
5 kg 300 gr =…………..gr
4 kg 500 gr =…………..gr
6 kg 600 gr =…………..gr
1 kg 300 gr =…………..gr
4 kg 200 gr =…………..gr
1 kg 800 gr =…………..gr
9 kg 100 gr =…………..gr
8 kg 700 gr =…………..gr
2 kg 200 gr =…………..gr
3 kg 500 gr =…………..gr
5 kg 500 gr =…………..gr
7 kg 700 gr =…………..gr
8 kg 800 gr =…………..gr
2 kg 600 gr =…………..gr
9 kg 400 gr =…………..gr
5 kg 200 gr =…………..gr
4 kg 300 gr =…………..gr
6 kg 500 gr =…………..gr
9 kg 200 gr=…………...gr
7 kg 400 gr=…………...gr
2 kg 100 gr=…………...gr
3 kg 800 gr=…………...gr
5 kg 900 gr=…………...gr
6 kg 100 gr=…………...gr
1 kg 700 gr=…………...gr
3200 gr =….kg…….gr
5400 gr =….kg…….gr
6500 gr =….kg…….gr
7400 gr =….kg...…..gr
5200 gr =….kg…….gr
8400 gr =….kg…….gr
7300 gr =….kg…….gr
4900 gr =….kg…….gr
2200 gr =….kg…….gr
1800 gr =….kg…….gr
7600 gr =….kg…….gr
9300 gr =….kg…….gr
1500 gr =….kg…….gr
6400 gr =….kg…….gr
3100 gr =….kg…….gr
8800 gr =….kg…….gr
9000 gr =….kg…….gr
4200 gr =….kg…….gr
5500 gr =….kg…….gr
4400 gr =….kg…….gr
7700 gr =….kg…….gr
5300 gr =….kg…….gr
5900 gr =….kg…….gr
6600 gr =….kg…….gr
7000 gr =….kg…….gr
4800 gr =….kg…….gr

24 Ocak 2012 Salı

ATATÜRK KAÇ KİTAP OKUDU?

Okuyan bir toplum olmadığımız kesin. Gazete ve kitap satışları ortada. Nüfus artıyor. Onlar azalıyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’in en büyük özlemi okuyan bir Türkiye’ydi.
Sağlığında hem çok okudu hem de okumayı hep teşvik etti. Ölümünden sonra ise pek çok şey gibi okuma konusundaki duyarlılığı da unutuldu gitti.
Bazen öylesine aykırı tutumlar ile karşılaşıyoruz ki sanki özellikle okuyan bir toplum istenmiyor. Ezberci ve test usulü sınava dayalı eğitim sistemi de bunun bir parçası. Okullar ve öğretmenler de giderek artan bir şekilde okumayı teşvik yerine körelten kurumlar haline geliyor. İstisnalar yok mu? Elbette fazlası ile var. Ama onlar da çırpındıkları ile kalıyorlar.

Kitap kurdu musunuz? Örneğin ayda kaç kitap okuyorsunuz?..
Siz bunları düşünürken ben Atatürk’le ilgili bilgileri vereyim. Uludağ Üniversitesi’nin Dergisi’nde okudum. Sosyoloji Bölü Başkanı Prof. Dr. Fügen Berkay’ın konferansından alıntı yapmışlar. İşte satır başları:
Atatürk, okumayı öylesine severdi ki bu alışkanlığını cephede de sürdürdü. Ortalama insan ömrüne göre kısa bir yaşamı oldu. 57 yıllık yaşamı boyunca toplam 3 397 kitap okudu. Bizzat kendi notları ve işaretlerinin bulunduğu harita ve belgeler bu sayıya dahil değil. Bu sayı, kendi alanında uzman bir aydının ortalama okuması gereken bir kitap sayısıdır.
Atatürk’ün okuduğu kitaplara ilişkin bir araştırma, Anıtkabir Derneği’nce 24 cilt halinde derlenerek kitaplaştırıldı. Bu kitapların orijinallerinden 1 741′i Çankaya Köşkü’nde, 2 151′i Anıtkabir’de, 102’si İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde, 3′ü de Samsun Halk Kütüphanesi’nde koruma altındadır

ALINTIDIR.

19 Ocak 2012 Perşembe

Bilginin yarısını bir saatte unutuyoruz

Yarıyıl tatili konusunda uzmanların değerlendirmeleri..

Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle birlikte ortaya çıkan en büyük sorunlardan birisi anne baba ile çocuk arasındaki ders tartışması. Bu sorun her evde yaşanırken, çocuğun sömestr tatilini televizyon ve bilgisayar başında geçirmesi en büyük tehlikelerden biri olarak gösteriliyor.

Uzmanlar, bunların yanı sıra düzenli bir çalışmanın da şart olduğunu ve özellikle çocukların genel tekrar yapma, kitap okumasının yararlı olacağına işaret etti.

Kılıçaslan Eğitim Kurumları Akansu Koleji Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeni (PDR Uzmanı) Adem Şat, yapılan bilimsel araştırmalar da insanların öğrendiklerinin yüzde 54'ünü bir saat sonra, yüzde 66'sını bir günde, yüzde 75'ini de bir hafta içerisinde unuttuğuna işaret etti.

Şat, yarıyıl tatilinin bu araştırmada dikkate alınarak çocuk için yararlı olması, ikinci döneme dinç başlaması adına etkinlikler geçirilmesi gerektiğini açıkladı.

Adem Şat, öncelikle çocukları aldıkları karne üzerindeki yazılı olan rakamlarla değerlendirilmemesini isteyerek, "Veliler, 'nasıl olur da bu dersler zayıf olur, niye çalışmadın' gibi eleştiriler yapmamalıdır. Çünkü perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Testi kırıldıktan sonra dövünmenin bir yararı olmayacaktır. Çocuklarımızın almış olduğu bu karne aslında ailenin karnesidir. Bir güzellik, başarı varsa aileden kötü bir durum varsa bu da aileden kaynaklanmaktadır. Sadece çocuğu değil kendimizi de değerlendirmemiz gerekmektedir." dedi.

Şat, velilerin, 'Yeteri kadar çocuğu takip edebildik mi?'Öğretmenleriyle periyodik görüşmeler yapabildik mi?' 'Zayıf aldığı yazılılardan sonra nedenlerini araştırıp etkin çözümler üretebildik mi?' gibi sorular sorması gerektiğini belirtti.

Şat, bunların zamanında yapılması halinde karne üzerinden çocukları suçlamanın çok da mantıklı olmayacağını ifade etti. Şat, asıl yapılması gerekenin, geçmiş dönemi bir kenara bırakıp yapılan hataları tekrarlamadan ikinci döneme güzel bir başlangıç yapmak için çalışılması olduğunu vurguladı.

Adem Şat, tatilde neler yapılması gerektiği ile ilgili de ailelere şu tavsiyelerde bulundu: "Tatilde, 'nasıl olsa tatil' diye gece geç saatlere kadar çocukların televizyon seyretmelerine izin verilmemeli. Gece uykusu ile gündüz uykusunun insan organlarını çalıştırması açısında farklı olduğu gibi çocukların çoğu fiziksel gelişiminin de gece uyku esnasında olduğu araştırma sonuçlarında ortaya çıkan bir gerçektir. Çocuklar haziran ayında girecekleri sınavlara, tatilde gerekli enerji ve motivasyonu sağlayacak şekilde kendilerine zaman ayırmalıdırlar. Yine bu sınavlara hazırlanmanın yanında eksikleri tamamlama ve belli aralıklarla tekrar yapmayı da unutmamalıdır.

Sonuç olarak, çocukların tatilde gönüllerince eğlenmelerine ve oynamalarına izin verilmeli. Çocukların uyku ve beslenme düzenlerine dikkat edilmeli. Çocukların seviyelerine uygun olan öğretmenler tarafından belirlenmiş kitaplardan her gün en az bir saat okumaları teşvik edilmeli. Mümkünse aile fertlerinin hep bir arada olduğu kitap okuma saatleri yapılmalı. Çocukların sosyalleşmesi için bireysel oyunlar yerine akranlarıyla oyun oynamaları teşvik edilmelidir. Birlikte zaman geçirmek için her akşam 2 saat televizyon kapatılarak çocuklarla sohbet edilmeli."

Adem Şat, tatilini en iyi şekilde değerlendiren çocukların, okulda ve hayatta daha başarılı olacağının unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Adı Soyadı :…………………………………………………

Sınıfı : ………. Okul No:……
                                                      KÜÇÜK KARA BALIK
     
      Denizin derinliklerinde yaşlı balık oniki bin çocuğu ve torununu başına toplamış onlara masal anlatıyordu:
      Bir zamanlar annesiyle ırmakta yaşayan küçük bir karabalık vardı. Bu ırmak dağdaki bir kayadan doğuyor ve vadinin tabanında akıyordu.
      Küçük balık ile annesinin evi siyah bir taşın arkasıydı; yosunlar da evin çatısını oluşturuyordu. Geceleri yosunların altında uyuyorlardı. Bir defacık olsun evlerinden ay ışığını görmek küçük balığın özlemiydi.
      Anne ile yavrusu sabahtan akşama dek birbirinin peşine düşer, bazen öbür balıklara karışır, hızlı hızlı küçücük bir mekanda dolaşır dururlardı. Annesinin bıraktığı on bin yumurtadan kala kala bir bu yavru balık kalmıştı.
      Küçük balık birkaç gündür düşünceliydi ve çok az konuşuyordu. Tembel tembel, isteksizce o yana bu yana gidiyor, çoğu zaman annesinin peşine takılıyordu. Annesi, yavrusunda bir keyifsizlik olduğunu, yakında iyileşeceğini sanıyordu ama Kara Balığın derdi öyle böyle dert değildi.
      Küçük Balık bir sabah erkenden, daha güneş doğmadan annesini uyandırdı: Bir sabah erkenden, daha gün doğmadan, küçük kara balık annesini uyandırdı:
“Anneciğim, seninle konuşmalıyım” dedi.
Annesi, uyku sersemliği içinde:
“Acelen ne sevgili yavrum?” diye sordu “Önce sabah gezintimizi yapalım, sonra konuşuruz.”
“Olmaz anne, artık ben bu gezintilere çıkmak istemiyorum. Buralardan gideceğim.”
“Sabahın bu erken saatinde nereye gideceksin yavrum?”
“Bu derenin bittiği yeri merak ediyorum” diye karşılık verdi. “Ah anne, bu soru beni aylardır düşündürüyor. Derenin nerede bittiğini öğrenmem gerek. Bugüne kadar bu soruya bir karşılık bulamadım. Geceleri gözüme uyku girmiyor. Sürekli bunu düşünüyorum. Kararımı verdim anne, gidip derenin nerede bittiğini öğreneceğim. Orada neler var, başka yerlerde neler var, görmek bilmek istiyorum.”

1N.  Karabalığın ne derdi vardı?

…………………………………………………………………………………………………………….

2N.   Küçük balık annesini ne zaman uyandırdı?

…………………………………………………………………………………………………………….

3N.   Karabalık ile annesi  nerede  uyuyordu?
…………………………………………………………………………………………………………….

4N.   Karabalık annesiyle neden gezintiye çıkmak istemiyor?

…………………………………………………………………………………………………………….

…………………………………………………………………………………………………………….

5N.  Karabalığın nasıl bir özlemi vardı?

…………………………………………………………………………………………………………….

1K.   Masalı anlatan kim?

……………………………………………………………………………………………………………
Kim  daha  çok  merak  ederse,  o  daha  çok  öğrenir.

ADIN DURUMLARI (İSMİN HALLERİ)

 3. SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ
ADIN DURUMLARI ÇALIŞMA KAĞIDI
Yalın Durumu
-i (Belirtme)
Durumu
-e (Yönelme)
Durumu
-de (Bulunma)
Durumu
-den (Ayrılma)
durumu
El
Eli
Ele
Elde
Elden
Ay




Defter




Göz




Üzüm




Türkiye




Su




Nar




Köy




Pazar




Telefon




Sınıf




Ütü




Mendil




Elma




Atatürk




Çanta




Kitap




Ayakkabı




Dolap




Kazak